Eksik Tiyatro Kadar

Bir eksik çok eksik eder

Aksel Bonfil’in yazıp yönettiği Kadar yapımı Eksik, hayatımızda yer alan her bir eksiğin bir diğerine yol açtığını gözler önüne seriyor.

Levent Can, Hande Doğandemir ve Erdem Kaynarca’nın aynı sahneyi paylaştığı Kadar yapımı Eksik, seyirciyle buluştu. İnsanın hayatındaki her bir eksiğin bir diğerine yol açtığını gözler önüne seren oyun, aile ilişkileri, sırlar, yalanlar, dürüstlük üzerine bir hikaye üzerinden ilerlerken ruhumuzda açılan boşlukları adım adım daha görünür hale getiriyor.

Sevginin yokluğunda açılan yaralar

İnsan, hayatta daha ilk adımlarını atarken, aile içindeki yaralar sebebiyle içinde bir şeylerin eksikliğini de hisseder. Sevgi her şeyi kapatabilen en güçlü ilaçtır kuşkusuz. Sevginin yokluğu, eksikliği ise insanın içini soğuk bir karanlıkla doldurur. Her dokunuşta, her temasta yeni yaralar açabilecek ürkütücü bir karanlıktır bu. Sevginin yokluğu, insanı ispat peşinde anlamsız bir ömre de sürükleyebilir. Aksel Bonfil’in yazıp yönettiği Eksik’e bu açıdan yaklaşmak sanıyorum doğru olur. Burayı cebe atarak karakterlerimize ve hikayeye bir bakalım.

Üç karakter üç dünya

Metin bir akademisyen. Bir bildiriye imza attığı için adalet ve özgürlük adına çıkış yolları kapanmış. Annesi komada. Metin’in hayattaki şefkat arayışı onu veteriner sevgilisi Derya’ya yönlendirmiş. Derya, belki aileden; hali vakti yerinde bir kadın. Kişisel gelişime inanan, sorunlardan kaçmak yerine adım atmayı tercih eden bir yapıya sahip. Baba Kartal ise hayattan vazgeçmiş ve Datça’ya yerleşmiş. Hayatının bir döneminin güzel hayallerini bir yıldızla özdeşleştiren Kartal, bu münzevi hayatında köpeği Zigon ile birlikte yaşıyor ve sürekli teleskobuyla bir yıldızı izliyor. Ve tabii içiyor…

Gerçek, et ve kemikten

Hikaye Metin’in annesinin komaya girmesinin ardından babasına ulaşamaması üzerine haber vermek için Datça’daki evine gelmesiyle başlıyor. Metin, hayatı boyunca babasını suçlamış. Tüm bu suçlamaları dinleyen Derya, baba ile ilk kez tanışıyor. Anlatının miti şimdi et ve kemikten. Eksik, ilk adımını bu resmi çizerek atıyor. Sonrasında her bir karakterin sırlarını, yalanlarını, yanlış bilinenlerini ve ruhlarından açılmış deliklerini görüyoruz. Hiçbir ikili ilişkinin bir eksik üzerine inşa edilemeyeceğini, sorunların konuşmadan çözülemeyeceğini ve bazen boşluklar üzerine kendi yazdığımız mitlerin tutsağı da olabileceğimizi izliyoruz. Et ve kemikten olan gerçek, bize bir gün elbette ulaşacak. Belki aylarca dönüp dolaşan bir mektup gibi duraktan durağa dinlenerek; belki bir sel gibi, bir yangın gibi birden ve ummadığımız bir yoldan bize ulaşacak. Nihayetinde o telefon çalacak ve mecbur açacağız…

Sevgi önce dürüstlük ister

Bir ailede açılan bir yara, insanda bir boşluğa; o boşluk her ilişkide bambaşka yaralara; o yaralar yalanlara, sırlara; o yalanlar yeni boşluklara ve nihayetinde yapıların yıkımına yol açıyor. Bu bir döngü ve elbette kırılabilir. Anlayarak, dinleyerek, konuşarak, sevgiyle dokunarak… Ama sevgi de önce dürüstlük ister; insanın kendi içinde kurduğu mitlere değil; karşısındakine yüzünü dönmesini ister. Eksik’ten çıkardığım kıssadan hisse budur. İlk oyunu Eksik’le yeni bir yola çıkan Kadar ekibine başarılar dilemeden noktalamayalım. Savaştan çok sevgiye, sanata, güzelliğe inanan ve bunun için emek veren bir dünyaya ihtiyacımız var.

Habersiz kalmayın
Bütenimize abone olun

Kahveli Okur sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et