Bulgur Palas’ta ziyarete açılan “Magnum İstanbul’da: İnsan Hakları-Olanlar Olmayanlar” sergisi, insanlık tarihine temel insan hakları üzerinden pencereler açıyor!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Magnum Photos ile işbirliği kapsamında Magnum Photos arşivinden önemli eserler Bulgur Palas’ta ziyaretçilerle buluşuyor. İBB ve Magnum Photos işbirliğinin ikinci ürünü olan “Magnum İstanbul’da: İnsan Hakları-Olanlar Olmayanlar” sergisi, bu kez İnsan Hakları teması ile dünya tarihine bakıyor. İnsan haklarının tarihsel gelişimini, evrenselliğini ve günümüzdeki vazgeçilmez önemini gözler önüne seren sergi, uluslararası Magnum fotoğrafçılarının objektifinden yansıyan ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 30 maddesine atıfta bulunan yaklaşık 90 çarpıcı fotoğraftan oluşuyor.
Her madde için bir bölüm
Küratörlüğünü kendisi de Magnum Photos fotoğrafçısı olan Emin Özmen’in yaptığı sergide Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin her maddesi için bir bölüm oluşturulmuş. Birinci maddeden başlayarak hem maddeleri okuyabiliyor hem de maddenin düşündürdüklerine uygun olarak seçilen fotoğrafları izleyebiliyoruz. Böylece her maddenin bulunduğu alandaki (ya da köşedeki) fotoğraflar, anlamları maddeyle birlikte çoğalan birer pencereye dönüşüyor. İnsan hakları ihlallerine fotoğraflarla tanıklık ederken, insanlık onurunun korunması için verilen mücadeleleri de yeniden hatırlıyoruz.

İçerideki pencereler
Bulgur Palas’taki bu ikinci Magnum Photos sergisini ilkine göre daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. İlk sergide daha fazla fotoğraf yer alıyordu ancak fotoğraflar daha küçüktü ve bir sergiden çok arşiv gezmek gibiydi. Yine de güzeldi ama bu sergiyi daha çok sevdim. Fotoğrafların daha büyük olması onlarla ilişkimizi daha derinleştirebilirken, insan hakları gibi önemli bir konsept de temel hakları hatırlayarak, hayata bir adım geri çekilerek yeniden bakmamızı sağlıyor. Sergiyi gezerken her fotoğrafın mekanda dünya tarihine açılan birer iç pencere gibi olduğunu hissettim. Bu anlamda her fotoğrafın yanında yazan bilgileri atlamadan ve hepsinin önünde vakit geçirerek gezmenizi öneririm.
Bulgur Palas’la tanışma fırsatı
İstanbul’un Kocamustafapaşa semtinde yer alan ve 2021 yılında İBB’nin satın alarak bir kültür alanına dönüştürdüğü Bulgur Palas, herkesin ziyaret etmesi gereken tarihi bir mekan. Aslen bir Bolu Beyinin konağı olan ve italyan bir mimar tarafından tasarlanan ama tamamlanamayan bina, yıllar sonra gün yüzüne çıktı ve bu özel mekan ile hala tanışmayan birçok İstanbullu var. Bugün içerisinde kütüphane, sergi alanı ve kafelerin olduğu Bulgur Palas’ın terası da Galata Kulesi balkonu gibi İstanbul’u yükseklerden izleyebileceğimiz bir alan sunuyor.

Kış aylarında güzel tercih
“Magnum İstanbul’da: İnsan Hakları-Olanlar Olmayanlar” sergisi, 10 Haziran 2025 tarihine kadar pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasında Bulgur Palas’ta ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Bulgur Palas’a Kocamustafapaşa otobüsleriyle gidebileceğiniz gibi Yenikapı Metro istasyonundan 10-15 dakikalık bir yürüyüşle ulaşmak da mümkün. Çok dik olmamakla birlikte bu tercihin biraz yokuş içerdiğini belirtelim. 10 Haziran’a kadar uzun bir zaman var ama çok da dış mekanlarda gezemediğimiz kış aylarında Bulgur Palas’a gidip, hem mekanı keşfedebilir, hem de bu özel sergiyi gezebilirsiniz. Çıkmadan da bir kahve içip arkadaşınızla sergi kritiği yapmak, fotoğrafların üzerinizde bıraktığı izler, insan hakları ve hayat üzerine konuşmak da güzel olabilir. Bizden söylemesi 😉

Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.