Müzisyen Mert Gider ile tek tek şarkıları ve şarkı sözleri üzerinden bir tuhaf söyleşi yaptık. Neden kes bu olmaz, nedir bu kasvet, nedir yürürken görülen? Cevaplar şarkılı söyleşimizde!
Müzik dünyasında ilk çıkışını Gider Gider ile yapan Mert Gider, yeni albümü Akın Hali ile müzik yoluna devam ediyor. Mert Gider’in müzik yolculuğu ortaokulda başlasa da kariyerinin ilk durağı müzik değil, sinema. Uzun yıllar sinema ve tv sektöründe emek harcayan Gider, sinema yolculuğunu sonlandırmış değil, klipler ve kısa filmler çekmeye devam ediyor. Ancak kişisel yolculuğu artık müzik hattında yoğunlaşmış durumda. Gider Gider ile başlayan ve Mert Gider olarak devam eden bu yeni yolculuk her adımda yeni, güzel meyveler vermeye devam ediyor. Mert Gider, solo kariyerinin ilk adımlarında Akın Eldes, Rıza Erekli gibi önemli isimlerle birlikte çalıştı. İlk teklisi Şenol Abi ve devamında Akın Hali albümünde yer alan dört parça çok enstrümanlı, çok katmanlı şarkılar olarak dikkat çekiyor. Biz, Mert Gider’e standart sorular sormak istemedik. Şarkı sözleri üzerinden kasmadan, keyifli bir söyleşi yapalım istedik. Her sorunun altına da ilgili şarkıyı yerleştirdik. Size hem okumalık hem dinlemelik bir içerik hazırladık. Buyurun…
Kendi olmazlarını bilmek
ŞENOL ABİ
Ben bunları düşünmek istemezdim
Azıcık rahatlamak
Ve gerçekte hayalim şu:
Yemyeşil bir çimenlikte
Uzanmışız beraberce
Kes! Bu olmaz!
Ne sana kes dedirtir müzik yaparken? Bu olmaz diyeceğin şeyi nasıl anlarsın?
Müzik yaparken hayal ettiğimiz şeyleri (ses ve efektler vb) teknolojinin de yardımıyla yapmamız aslında çok zor değil. Halbuki kolektif yapılan sanatlarda; mesela sinemada diyelim, bırakın çekmeyi oturup yazarken bile imkanlı mı değil mi diye kendinize bir nevi otosansür uyguluyorsunuz. Müzikte o konu daha rahat diyebiliriz. Şenol Abi şarkısında ise güzel bir hayal kurmak bile yasak, ‘kes’ diyerek yarı yolda bırakıyor. Azıcık kafasını kullanmayı öğrenebilmiş her insan kendi olmazlarını biliyordur zaten diye düşünüyorum .
KASVET
Hatırlarsın bir zamanlar
Her şeye ilgisiz görünen bendim
Öyle miydin? Nasıl çıkar insan öyle bir ruh halinden?
İlgisiz göründüğünü söylüyor aslında.Gerçekten ilgisizdim demiyor. Çok ilgili görünüp ortalığı velveleye vermektense, elinden gelen bir şey olmadığının farkında burada. Çünkü görüp de n’apalırbilmeyen..diye devam ediyor.
Ayna karşısında en son dikilen yine biz oluyoruz
YÜRÜ
Yürü, yürü, yürü oğlum
Yürü savrul yürü
Biraz yalnızlıkla ilgili bu şarkı. İnsan hep yalnız mı yürür aslında? Sen, kendi yolculuğunda yürüdükçe bir ritim oturduğunu hissediyor musun? Mert nereye Gider, gidecek yürüye yürüye? Yoksa yürümek mi öncelik?
Özümüzde yalnız değil miyiz? Çevremiz hep değişebilir ama ayna karşısında en son dikilen yine biz oluyoruz.Kendi hayat yolculuğumda ritmler Küba müziklerinden Afrika tamtamlarına sürekli değişiyor, umarım düşmem 🙂 Evet, hep öyleydi, yürümekti öncelik. Gideceğin yer değil, yoldur bizi mutlu yapan.
KİMİN SESİ
O kadar sorma
Anlaman için değil bu hayat da
Sorgusuz yaşa
Her şeye, her söylenene kafa salla
Sormadan, sorgusuzca müzik yapmak peki? Ne kadar mümkün? Nasıl olabilir?
Müziği belli bir amaç uğruna yapmıyorsanız (para ve şöhret gibi) bağımsız bir şekilde içinizden geçenleri yazmanız, yayınlamanız günümüzde gayet mümkün. Hayatı sorgulamayan insanların sanat yapabileceğine zaten inancım yok.
Bir şey öğrenmenin tek çaresi
AKŞAMÜSTÜ OLURKEN
Bir sen mi kaldın?
Eriyen bir kardın
Bir sen mi sandın?
Acıya kandın
Denizler taştı
Birden uyandın
En son ne zaman bir şeye birden uyandın? Hadi en azından farkına vardın? Farkına varınca duruma göre konum almakta ne kadar hızlı olabiliyorsun?
Bişey öğrenmenin tek çaresi konuya uyanmak oluyor zaten. Hangi konuda olursa olsun, yeni bir şey öğrendiğinizde aslında aydınlanmış oluyorsunuz.’Haa şimdi anladımm’ diyorsunuz ve bir sonraki konuya yaklaşımınız da ona göre değişiyor. En son yemek yapmanın bazı ince ayarlarına uyandım ve kişi gerçekten uyandıysa zaten hızlıca bunu hayatına uyguluyor.
BEBEKSİ
Geçenlerde bir adam
Gördüm gözü yaşlı
Oturmuştu bir bankta
Yanaştım yakınına
Dedim söyle derdin ne
Vaktin varsa otur dinle
Hikaye anlatan, diyaloglu, şiirli, geçmiş ve o an olmak üzere iki zamanlı bir şarkı bu. Peki o zaman şöyle soralım: Yıllar sonra bankta oturan adam Mert Gider olsa, ne anlatırdı yanaşan gence?
Ooo zor soru. Yanaşan genç de nasıl biri acaba? Belki önce O bana bişeyler anlatırdı 🙂
Karamsarlık yapmak için hayat çok kısa
ARTIK EV YOK
Artık ev yok
Anahtar yok
Bekleyen yok
Çiçekler yok
Sulamak için…
Ağıt gibi… Peki eksilirken yine de kalan, ayakta tutan şeyler? Var mıdır öyle şeyler? Müzik mesela? Bir halat da olabilir mi tutulan?
Hayat aşırı karamsarlık yapmak için çok kısa değil mi? Böyle dönemler olabilir, önemli olan durumu anlamak, kabul etmek ve geçeceğini bilmek. Kışın sonu bahardır diye ozanlarımız yazmış seneler önce. Dediğim şey ‘ümit edelim bekleyelim gerisini boş verelim’ değil. Tutunacak şeylerimiz olmalı hayatta. Benim kenime göre çıkış yollarım vardı, bunlardan biri müzik mesela. Başkası için başa şeydir ve zamanı değişkenlik gösterebilir.
GEL DE BANA GEL
Bakarım bazen duruma
Eskisi gibi olsun
Mesela?
Bazen ne gerek var ki? Bitti 🙂
