Kahveli Okur olarak kahveye dair keşiflerimizi paylaşıyoruz. Ne de olsa kendi damağınıza en uygun kahveyi bulmak keşifler ve deneyimlerden geçiyor
GÜNCELLEME: Bu yazıyı ara sıra güncellememiz gerekiyor çünkü ülkemizde her şey çok hızlı değişiyor. Kötü giden ekonomi sebebiyle kahve fiyatları oldukça arttı. Elbette bunun global, ekstra sebepleri de var. Sonuçta fiyatlar yükseldi ve değişik tatlar denemek, iyisini tercih etmek zorlaştı. Bu durumda önerimiz ne olursa olsun yine de taze olanı bulmaya çalışmanız olacaktır. Örneğin bazı alışveriş sitelerinde uygun fiyatlı kahveler genellikle elde kalan kahveler olabiliyor. Kahve geldiği zaman paketlenme tarihinin hayli eski olduğunu görebiliyorsunuz. Sitelerdeki yorumlarda bunlara dikkat edebilirsiniz. Size en ciddi tavsiyemiz mutlaka bir öğütücü elde etmeniz ve hiç olmazsa kahvenizi kendiniz taze çekip tüketmeniz. Bir french press, bir öğütücü en güzel başlangıç. French pressleri küçümsemeyin. Standart elektrikli kahve makinelerinin çoğunda alamadığınız aromayı French Press ile alabilirsiniz. Diyelim French Press kullandınız ve size biraz kıvamı yağlı gibi, yoğun geldi ve daha duru bir tat istiyorsunuz. O zaman Hario V60 ya da Chemex tercih edebilirsiniz. Sert keskin kahve içinse Moka pot tercih edilebilir. Kahve tercihinde ise dediğimiz gibi önce tazelik. İşini iyi yapan, sirkülasyonu iyi olan satıcıları tercih edebilirsiniz. Kendiniz alıyorsunuz kahvelerin tarihlerine bakın. İnternetten alacaksanız da paketlenme ya da kavrulma tarihini belirtenleri tercih edin. Güncel bilgililerimiz bu şekilde. Şimdi sizi, içini yine zaman zaman güncellediğimiz orjinal yazımızla baş başa bırakalım…
Kahveli Okur olarak yolculuğumuzda başladığımız noktadan artık deneyimlerimizi aktaracak kadar bir mesafe aldık. Her zaman söylediğimiz gibi, biz bu işin uzmanı olduğumuzu iddia etmiyoruz ancak kendi deneyimlerimizi paylaşmaktan da geri durmuyoruz. Bu yazıda da size filtre kahve alırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini ve nerelerden alabileceğinizi deneyimlerimiz ışığında paylaşacağız. Ayrıca yazıyı belirli aralıklarla, yeni bilgiler edindikçe güncellediğimizi de belirtelim.
Kahve öğütücüsü tercihi
Öncelikle kahvede neresi sorusu kadar taze sorusunun da önemli olduğunu hatırlatalım. Bunun için kahveyi çekirdek olarak alıp evde öğütmeniz daha doğru bir tercih olacaktır. Doğal olarak bir öğütücüye ihtiyacımız var. Bu konuda birkaç yazıya baktıktan sonra Sözen marka el değirmeni almaya karar verdim. Okuduğum yazılarda makinelerin bir süre sonra bir tat bıraktığı, iyi bir makinenin pahalı olduğu yazıyordu, doğal olarak uygun çözüme, el değirmenlerine yöneldim. Sözen el değirmenini Eminönü’ndeki yerinden ya da internetten alabilirsiniz. Bıçakları oldukça iyi ve kullanımı kolay. Tek bir sorunu var, o da nem sebebiyle kararma oluşması. Bu yüzden hep bezle tutarak kullanıyorum. Biraz daha iyi bir şey olsun derseniz Hario marka el değirmenlerine bakabilirsiniz. El değirmeni kullanmak yorucu olmadığı gibi keyif verici olduğunu dahi söyleyebilirim. Kahveyi çekirdek olarak almanın bir güzel yanı da bir yerden azar azar alıp değişik kahve tatları deneyimleyebilmeniz. El değirmeniniz olmasa da kahve aldığınız birçok yerde kahveyi demleme yönteminize göre öğütebildiğinizi de hatırlatalım. Satıcıdan isteyin yeter.
Üç yönlü tat: Afrika, Güney Amerika ve Asya
Çok uzun bir süre olmasa da kendi tecrübelerim neticesinde kahveleri üçe ayırdım. Birincisi çiçeksi aromaların baskın olduğu Etiyopya, Kenya gibi ülkelerin kahveleri, ikincisi, üzerinde fındık, kakao aroması olduğu yazan Brezilya, Kolombiya gibi ülkelerin kahveleri. Üçüncüsü ise daha topraksı tatlar içeren ve sert kahvelere daha uygun olan Asya kahveleri. Ne zaman hangisinin güzel geleceğini tahmin edemesem de bir yerden ilk kez kahve alıyorsam ve türler bunlarla sınırlıysa tercihim Etiyopya ya da Kenya oluyor ama mesela bir defasında süt mısırı notalı bir Kosta Rika kahvesi almıştım ve bu ayırdığım üç kategoriden de farklı gelmişti. Yani elbette her zaman keşfedecek çok şey var. Kahve deyince işin ardı, arkası yok. Yine de filtre kahvede yeniyseniz bu yukarıda bahsettiğim şekilde bir Afrika kahvesi, bir Güney Amerika kahvesi alıp hangisini daha çok seveceğiniz üzerinden başlayarak kendinize bir yol bulabilirsiniz. Asya kahveleri biraz daha geride bence ve önce Afrika ya da Güney Amerika ile başlamak daha uygun. Sumatra ilk tercihiniz ise durum farklı tabii.
Uygun fiyatlı tercihler
Peki sıra kahveyi nerelerden alabileceğimize geldik. Bu konu tam bir keşif konusu. Şahsen ön yargılı olmadan her yeri denemeye çalışıyorum. Mehmet Efendi‘den de alıyorum, Tchibo‘dan, Starbucks‘tan da ya da üçüncü dalga kahvecilerden de. Uygun olsun derseniz Mehmet Efendi’nin kahvelerine yönelebilirsiniz. Etiyopya, Kolombiya ve Brezilya kahveleri satan (kafeinsiz Guatemala da eklendi) Mehmet Efendi’nin filtre kahveleri hakkındaki yazımızı da buradan inceleyebilirsiniz. Tchibo da filtre kahveyi uygun fiyatla satan firmalardan. Tchibo’dan alırken satıcı ile konuşmanızı tavsiye ederiz. Zaman zaman ellerinde değişik kahveler olsa da müşteriler hep aynı kahvelere yöneldiği için diğer kahveler taze kalmayabiliyor. Guatemala, Tchibo’da en çok satılan kahve, bu yüzden tazeliğinde pek sorun olmuyor. Ancak diğer tercihleri yaparken mutlaka satıcıya danışın. Hem yeni gelmiş hem de farklı bir kahveleri varsa mutlaka bir deneyin.
İşyerleri için bir tavsiye
İş yerinde kahve olmazsa olmazdır. Çalışan bir insansanız molanın ne kadar önemli olduğunu bilirsiniz. Hem mola zamanlarının keyfini daha iyi çıkarmak hem de çalışırken zihnin daha açık bir şekilde işlemesini sağlamak için kahve her şeyden daha hayatidir. Bu yüzden bir iş yeri sahibi olsam, öncelikle iş yerinde çalışanlara güzellik niyetine kahvede çeşide giderdim. Çay ocağının olduğu yere örneğin üç çeşit farklı kahve koyardım ve bittikçe kahveleri değişik değişik getirirdim. Bu hiç de öyle maliyetli sanacağınız bir şey değil. Toptan kahve alınabilecek yerler var. Azıcık araştırmaya bakar. İşyerine getireceğiniz hareketi düşünün. Kahve dinamizim demektir. Eminönü’nde Mehmet Efendi’ye yakın bir ara sokakta Minas Kahve diye bir yer var. Belki önünden geçmişsinizdir. İster toptan ister perakende, uygun fiyata çeşit çeşit kahve alabileceğiniz bir yer. Hemen yakınında Türk kahvesi alanların tercih ettiği bir yer olan Kurukahveci Nuri Toplar da uygun fiyatlı çekirdek kahve satışlarına başlamış. Eminiz başka toptan alabileceğiniz yerler de vardır. Denemeye değer.
Ne yana dönsem Starbucks
Gelelim Starbukcs kahvelerine. Malum her yerdeler. Starbucks’tan da kahve alırken öncelikle paketin arka yüzündeki paketleme tarihine bakmanızı tavsiye ederiz. İki paket arasında üç dört ay fark olabiliyor, ki bu kahvede önemli bir şey. Starbucks’ta eğer tazeliğinde bir sorun yoksa tercihim Kenya. Sert bir kahve olan Sumatra’nın oldukça popüler olduğunu da hatırlatalım. Bir de dönemsel olarak çıkarttıkları kahveler oluyor. Bunları da takip etmenizi tavsiye ederiz. Dönemsel oldukları için de paketleme tarihleri genelde daha yakın tarihler oluyor. Ayrıca French Press arayanlar için de Starbucks’ın French Press’lerinin beğenildiğini söyleyelim. Fiyatı da normal bir düzeyde. Bir de tabii daha özel ama daha pahalı kahvelerin satıldığı Starbucks Reserve’ler var. Özel mağazalar ve özel, dönemsel kahveler. Starbucks dışında birçok kahve zinciri var ancak kahvelerini deneyimlemediğimiz için bu yazıda bahsetmeyeceğiz. Belki ileride bu yazıyı bir seriye dönüştürür, o zaman da onlardan bahsederiz.
Üçüncü dalga kahveciler
Geldik üçüncü dalga kahvecilere. Her köşede her gün bir yenisi ile karşılaştığımız bu görece ufak kahve mağazaları son dönemlerde hayatımızda önemli bir yer elde ettiler. Üçüncü dalga kahveciler için en büyük sorun, çok fazla sayıda olmaları, bu da insanların tercihini zorlaştırıyor. Gerçekten bu işi kim hakkıyla yapıyor, hangisi için bu yalnızca bir görüntü ayırt etmek zorlaşıyor. Üstelik kimisinde fiyatlar da oldukça yüksek. Kendi adıma çok uçmamaya dikkat ediyorum. Paranız vardır ve denemek istersiniz, elbette bu sizin tercihiniz olur ve belki gerçekten hakkını verenler vardır, bilemeyiz. Benim tercihim yine Eminönü’nde yer alan Coffetopia ve Karaköy’deki Coffee Sapiens. Bu yazıyı güncellerken üçüncü şık olarak eklemem ise Mambocino. Coffeetopia’ya gittiğinizde içeri girince solda rafta o an olan kahveleri görebiliyorsunuz. Genelde az sayıda paket oluyor ama genel anlamda çeşitleri daha fazla. Yani gittiğiniz zaman neyle karşılaşacağınızı, hangi kahveyi bulacağınızı bilemiyorsunuz. Sürpriz sevenlere uygun = ) Coffee Sapiens ise kahvelerinde pek değişiklik yapmasa da ne zaman gitseniz istediğiniz kahveden alabilirsiniz. Her iki mekan da tazelik ve kahvelerinin güzellikleri konusunda şüphe duymayacağınız mekanlar. Mambocino da her zaman güzel kahve sunan ve şaşırtmayan bir mekan. Kanyon AVM girişinde yer alan Petra Roasting‘in kahveleri de oldukça güzel. Fiyatlar belki yüksek gelebilir ve en düşük fiyatlı kahvesi için de “acaba güzel midir” diyebilirsiniz. Söyleyelim; güzeldir. Güney America harmanı olan Acme, özellikle “kahve gibi kahve içmek istiyorum” diyenlere önerebileceğimiz bir kahve.
İnternetten alışveriş
Üçüncü dalga kahvecilerinin en önemli özelliği kahveyi istediğiniz zaman kavurup göndermeleri. Yani değil aylar, haftalar önce bile kavrulmamış kahveden temin ediyorsunuz. Birçoğu da internet üzerinden alışveriş imkanı sağlıyor. Örneğin Coffetopia’da satılan kahveler Kahve Fabrikası‘nın kahveleri, muhtemelen sahipleri aynı kişi. Kahve Fabrikası’nda çeşit her zaman çok, her zaman yeni bir şey deneybilirsiniz. Coffee Sapiens’in kahvelerini ise kahhve.com’dan alabilirsiniz. kahhve.com‘da Coffee Sapiens haricinde CoffeeNutz, Cool Beans, Twins ve Kahveperest’in kahvelerinden de alabilirsiniz. Ayrıca Lavazza, Illy gibi markaların kahveleri ve kahve ekipmanları da sitede satılıyor. kahve.com ise özellikle Moliendo markasının yöresel kahveleri ile dikkat çekiyor. Barista Sepeti de her türlü kahve alabileceğiniz, oldukça popüler, tercih edilen bir site. Es geçmeyin. Ayrıca kahve ekipmanları da dahil olmak üzere ürün çeşitliliğiyle öne çıkan kahveciniz.com‘a da bakmadan etmeyin. Daha birçok site, birçok mekan var ama hepsini deneyimlemek zaman istiyor. Biz şimdilik burada duruyoruz. Deneyimlerimiz arttıkça bu yazıya bir seri olarak devam edeceğiz. Zaman zaman burada boşluklar bıraksak da ne zaman ne çıkartacağımız belli olmaz. Bizi taklip etmeye devam edin 😉
Kahveli Okur’dan filtre kahve önerileri 2: Üç farklı tat
